
ARAÇ DEĞER KAYBI SÜRECİ VE ŞARTLARI
ARAÇ DEĞER KAYBI süreci, maddi hasarlı bir trafik kazası geçirerek onarılan bir aracın, kazadan önceki piyasa değeri ile kaza sonrasında ikinci el piyasa değeri arasındaki farkı ifade eder. Günümüz koşullarında bir aracın kazaya karışması sonrasında onarımı ne kadar iyi yapılırsa yapılsın, aracı satarken bir değer kaybı olduğu aşikardır. Güncel içtihatlar da bu görüştedir. İşbu bedel düşüşüne ise ARAÇ DEĞER KAYBI denmektedir.
Olası bir maddi hasarlı trafik kazası sonrasında araç değer kaybı bakımından işlemesi gereken gereken süreç aşağıdaki gibidir: (Maddi hasarlı trafik kazası sonrası yapılması gerekenler için tıklayabilirsiniz.)
- KAZAYA AİT TUTANAK TUTULMASI
- ARAÇ TAMİR SÜRECİ VE KUSUR TESPİTİ
- ARAÇ DEĞER KAYBINA DAİR BELGE VE RAPORLARIN HAZIRLANMASI
- SİGORTA ŞİRKETİNE ÖDEME BAŞVURUSU
- SİGORTA TAHKİM KOMİSYONU VEYA MAHKEME YOLUNA BAŞVURU
Akıllarda fikir oluşması için ilk olarak araç değer kaybı sürecini kısaca sıraladık. Ancak her kazada araç değer kaybı alınamayacaktır. Bu nedenle araç değer kaybı talep etmeden önce durumun şartları karşılayıp karşılamadığını değerlendirmek yerinde olacaktır. Bu nedenle ilk olarak araç değer kaybı alabilmek için gereken şartları sıraladıktan sonra araç değer kaybı için; talep süresine, nereden talep edileceğine ve sürecin en hızlı şekilde sonuçlanması için hangi yolun tercih edilebileceğine değinilecektir.
1- ARAÇ DEĞER KAYBI ALABİLMEK İÇİN GEREKEN ŞARTLAR:
- Kaza tek taraflı gerçekleşmemelidir. Kaza iki taraf arasında meydana gelmelidir.
- Kazada %100 kusurlu olunmamalı.
- Hasara uğrayan araç ağır hasar kaydına sahip olmamalıdır.
- Güncel hasar daha öncesinde hasara uğrayan bir yerde olmamalıdır.
- !!BİLİNEN YANLIŞ!! 165.000 km üstü araçlar ile araçların plastik aksamların onarımları, jant, cam, far, lastik, hava yastığı, elektronik ve döşeme aksamlarında hasar olduğunda değer kaybı alınamayacağı bilgisi yanlıştır.
Evet daha öncesinde 165.000 km üstü olan araçlar ile araçların plastik aksamların onarımları, jant, cam, far, lastik, hava yastığı, elektronik ve döşeme aksamı ile ilgili yapılan onarımlar değer kaybı kapsamına alınmıyordu. Ancak güncel mevzuatta işbu hüküm değişmiş olup (İşbu değişiklşikler 20 Mart 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Ayrıca 09.10.2020 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas 2020/40 Karar sayılı kararı da bu yöndedir.) aracın km’sine ve hasar gören aksamına bakılmaksızın, araçta değer kaybı olması durumunda değer kaybına hükmedilebilecektir.
Yine dikkat edilmesi gereken bir hususta güncel mevzuatta her yaş araç için değer kaybı alınması söz konusudur. Ancak araç değer kaybı; aracın yaşı, kmsi, piyasa değeri, hasar bedeli gibi husular doğrultusunda belirlenecektir.
Ayrıca son düzenlemeye göre kaporta ile birlikte plastik ve mekanik aksam onarım/değişimi varsa, hasar tutarı olarak tüm fatura tutarının hesap edilmesi gerekmektedir. Ancak günümüzde sigorta şirketleri daha az bedel ödemek için hasar tutarına işbu aksamların dahil edilmediklerine beyan edebilmektedir.
Araç değer kaybı talep ederken işbu hususları dikkat ederek hakları bilmek lehinize olacaktır. Böylece yanıltıcı yönlendirme ile hiç bedel kaybı değeri ödenmeyeceğine veya düşükten ödenecek bedele razı olunmayacaktır. Talep ederken işbu hususlara değinerek talepleri iletmek yerinde olacaktır.
2- ARAÇ DEĞER KAYBI BAŞVURU SÜRECİ:
Araç değer kaybının kaza tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde talep edilmesi gerekmektedir.
Başvuru için acele edilmemesini öneririz. Kaza sonrasında araca ait hasar dosyası açılacak olup gerekli onarımlara başlanacak ve Tramer (Sigorta Bilgi Merkezi) tarafından kusur oranları belirlenecektir. Bu süreçte acele etmeksizin aracın tamir sürecinin tamamlanması sonucunda araç değer kaybı için somut belgelere sahip olarak başvuruda bulunmak avantaj sağlayacaktır. Ayrıca kusur oranları da tespit edilecek olup hesaplama doğru bir şekilde yapılacaktır.
3- ARAÇ DEĞER KAYBI SÜRECİN BAŞLANGICI
Kanun koyucu bir sonraki aşamaya geçmeden önce Sigorta Şirketine başvurulmasını zorunlu hale getirmiştir. (KTK m.97)
Kusurlu tarafın sigorta şirketine “iadeli taahhütlü posta, ihtar, mail veya şirketin web sitesinden” başvuru yapılabilecektir.
“Sigorta Şirketine Başvuru Dilekçesi”nin bir örneğine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Sigorta şirketi gereken ödemeyi eksiksiz şekilde yaptığı vakit süreç bu aşamada son bulacaktır.
Ancak sigorta şirketi 15 gün içerisinde cevap vermez, olumsuz cevap verir veya gerekli ödemeyi tam olarak yapmazsa bir sonraki aşama olan “Sigorta Tahkim Komisyonu” veya “Dava Yolundan” birisine başvurulması gerekir.
İşbu kayıptan kazaya sebebiyet veren aracın sahibi, sürücüsü ve sigorta şirketi müştereken ve müteselsilen sorumlu olur.
4- ARAÇ DEĞER KAYBI SİGORTA TAHKİM KOMİSYONUNA BAŞVURU
Yukarıda da bahsedildiği üzere Sigorta Şirketine başvuru zorunlu unsur olup öncelikle bu uyuşmazlığın çözümü için ilgili sigorta kuruluşuna başvurmanız gereklidir. Ancak sigorta kuruluşunun başvurunuza cevaben gönderdiği nihai yazı talebinizi karşılamadıysa veya sigorta kuruluşundan 15 gün (Gün hesabı, iş günü olarak işlemez ancak Sigorta Şirketleri süre kazanmak iş günü olarak hesap yapabilmektedir.) içinde yazılı bir cevap alamadıysanız, kuruluştan aldığınız cevabi yazı (sigorta kuruluşu size cevap vermediyse sigorta kuruluşuna başvuruda bulunduğunuzu kanıtlayan belgeler) ve iddianızın ispatına yarayacak diğer belgelerle birlikte Komisyona başvurabilirsiniz.
Ancak bunun öncesinde; Mahkemeye, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca Tahkime veya Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne intikal etmiş uyuşmazlıklar hakkındaki başvurular Komisyon tarafından değerlendirilmeyecektir.
Komisyona başvuru yapıldıktan sonra, başvurunuz, Komisyon raportörlerince gerekli şartları taşıyıp taşımadığının tespiti bakımından ön incelemeye tabi tutulur. Bu ÖN İNCELEME sonunda Raportörler, başvurunuzun sigorta hakemleri tarafından esastan ele alınıp alınmayacağının kararını en geç 15 gün içinde verir. Eğer başvurunuzun hakemlerce incelenmesine karar verilirse başvurunuz derhal bağımsız SİGORTA HAKEMLERİNE iletilir ve en geç 4 ay içerisinde (taraflar aralarında anlaşarak bu süreyi uzatabilir) nihai karar verilir.
Uyuşmazlık miktarı 15.000 TL ye kadar olan hakem kararları kesindir. Tutarı 15.000 TL ve üzerinde olan uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı taraflar bir defaya mahsus olmak üzere komisyon nezdinde itirazda bulunabilirler (bu itiraz icrayı durduracaktır.), 238.731 TL üzerindeki uyuşmazlıklarda itiraz üzerine verilen karar taraflarca temyiz de edilebilecektir.
- “15.000,00-TL > Değer Kaybı Bedeli ” → Kesin Karar (İtiraz Edilemez)
- “15.000,00-TL < Değer Kaybı Bedeli > 238.731,00-TL” → İtiraz Yolu Açık – Temyiz Yolu Kapalı
- “238.731,00-TL < Değer Kaybı Bedeli” → İtiraz Yolu Açık – Temyiz Yolu Açık
5- ARAÇ DEĞER KAYBI DAVA YOLU
Sigorta şirketine başvuru bir dava şartı konumundadır. Sigorta şirketine başvuru yapılmadan açılacak dava, mahkeme tarafından dava şartı yokluğundan reddedilecektir.
Araç değer kaybı davası, kazanın zarar göreni tarafından; kazadaki kusurlu aracın sürücüsüne, sahibine karşı açılabilir yahut kazadaki kusurlu aracın trafik sigortası şirketine karşı açılabilir. Ancak araç sürücüsünün veya sahibinin durumu ve tahsil kabiliyeti tam olarak bilinemeyecektir. Dolayısıyla araç sürücüsüne veya sahibine dava açılacaksa dahi işbu davada sigorta şirketine karşı da husumet yönlendirilmesi, davanın kazanılması durumunda, hükmedilen bedelin tahsil edilebilme ihtimalini arttıracaktır.
İşbu dava, davalılardan birinin yerleşim yerinde, zararın (kazanın) meydana geldiği yerde, sigorta şirketinin merkezinin bulunduğu yerde veya zarara uğrayanın yerleşim yeri mahkemesinde açılabilecektir.
Araç değer kaybı davasında husumet, Sigorta Şirketine de yöneltilecekse Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir.
Sigorta şirketine herhangi bir husumet yöneltilmeyecekse Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli mahkeme olacaktır. Ancak sigorta şirketine husumet yöneltilmese dahi tarafların ticari işletme olması durumunda görevli mahkeme Asliye Ticarete Mahkemeleri olacaktır.
6- İSTİSNAİ HAL! KAZAYA SEBEBİYET VERENİN SİGORTA POLİÇESİNDEKİ BEDEL YETERLİ DEĞİLSE
İstisnai durum olduğu için son olarak hatalı aracın sigorta poliçesinin yeterli olmaması durumunda nasıl bir yol izlenebileceğinde değinilecektir.
Kaza sonrasında, aracımızın onarıma tabi tutulduğunu varsayalım. İşbu onarım bedeli kusur oranına göre karşı taraf sigorta şirketinden tahsil edilecektir. Ancak karşı taraf sigorta poliçesi bizim onarım bedelimizi karşılamaya yetmemişse veya ucu ucuna karşılamışsa bu durumda araç değer kaybı için sigorta şirketine başvurumuz anlamsız kalacaktır. Çünkü sigorta şirketinin poliçeyle sorumlu olduğu bedel zaten ödenmiştir. Dolayısıyla işbu bedel üzerinde bir ödeme yapmayacaktır.
2025 yılında zorunlu trafik sigortasının, maddi hasar için teminat üst limiti 300.000,00-TL’dir. (Sigorta şirketiyle görüşerek ve ödenecek tutar arttırılarak işbu limit yükseltilebilmektedir.) Dolayısıyla sigorta şirketi işbu tutarın üzerinde bir ödeme yapmayacaktır. Örneğin kaza sonucu hasara uğrayan aracımın, onarımı için 350.000,00-TL bir fatura kesildi. Ancak karşı taraf sigorta şirketinin teminat ettiği tutar 300.000,00-TL. 300.000,00-TL’yi ödemesiyle sigorta şirketinin sorumluluğu kalmayacaktır. Bu durumda, aracımdaki araç değer kaybı için sigorta şirketine başvurmam yalnızca süreci uzatacaktır.
Bu durumda Sigorta Şirketine başvuru anlamsız kalacağı için sigorta şirketine başvuru zorunluluğu da olmayacaktır. Ayrıca Sigorta Tahkim Komisyonuna da gidilemeyecektir. Peki bu durumda mağdur eli kolu bağlı şekilde bekleyecek midir? Tabi ki hayır. Araç sürücüsüne, işletenine veya sahibine karşı direkt olarak dava yoluna gidilebilecektir. İhtar veya arabuluculuk şartı yoktur. İşbu davada Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılabilecektir.
Ancak unutulmamalıdır ki, tarafların ticari işletme olması durumunda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olacak olup arabuluculuk da zorunlu hale gelecektir.
